"halvet" kelimesi ile ilgili sonuçlar;
#1383
Seyyid Hasan Şazelî Hazretleri bir arkadaşı ile bir mağaraya girdi. Gayeleri nefislerini ıslah etmekti. Ancak mağarada halvette ibadetle meşgul iken birbirlerine şöyle diyorlardı:
“Muradımıza nasıl erer, nasıl keşif ve keramet sahibi oluruz? Ulu makam ve mertebelere nasıl ulaşırız?
Onlar böyle konuşurken mağaranın kapısında bir ihtiyar peyda oldu. Selam verdi, aldılar. Ona kim olduğunu sordular. Şöyle cevap verdi:
Ben Allah’ın kullarından biriyim, ismim Abdülmelik.
Hayırdır niye geldin?
Size hayret ettim, ondan geldim.
Bizim şaşılacak ne halimiz var? Mağaraya nefsimizi, benliğimizi yok etmeye geldik.
Hayır, siz mağaraya nefsinizi azdırmaya girdiniz. Ne gün evliya oluruz, ne gün gökte uçar, denizde yürürüz… Bunları konuşuyorsunuz. Mağarada olanın gayesi bu olmamalı. Ne zaman Allah’ın rızasını buluruz, Allah düşmanı nefsimizi ne zaman ıslah ederiz, kötü ahlaktan nasıl kurtulur, güzel ahlakı nasıl kazanırız? Amacınız işte bu olmalı. Fakat sizin gayeniz bunlar değil.
Bu sözler üzerine tövbe istiğfar ettiler. İşte, halis niyet ile o zat, bir tasavvuf büyüğü olan Hasan Şazelî hazretleri oldu.
#1995
İbadet bir sanattır. Dükkânı halvettir. Aleti ise açlıktır.
Şakık-i Belhi
Benim ibadetten en çok zevk aldığım zaman, karnımın sırtıma yapıştığı aç zamanlarımdır.
Süleyman Darani