Diğer Sitelerimiz

25000 Veciz Söz
islami bilgiler

#61

Nasihat, dünyanın en pahalı hazineleri kadar kıymetli olduğu halde, ekseriya pek ucuza satılır.

Hz. Ali r.a.

#584

İnsanlığa yapılabilecek en iyi nasihat, onlara uyabilecekleri güzel bir örnek olmaktır.

#817

Peygamber Efendimiz s.a.v. hanımlar hususunda sahabelerine nasihatte bulunur ve onlara karşı muhabbeti zedeleyecek davranışlardan uzak durmalarını tembihlerdi. Nitekim muhtelif zamanlarda şöyle buyurmuşlardır:

“Kadınları dövmeyiniz! Kadınlarını döven kimseler, sizin hayırlınız değildir.”
“Bir kimse karısına kin beslemesin. Onun bir huyunu beğenmezse, bir başka huyunu beğenir.”
Hz. Âişe validemizin ifadesiyle, kendisi de hayatı boyunca hiçbir hanımına el kaldırmamış ve hiç kimseye eliyle vurmamıştır.

#846

 

Hz. Behlül bir gün devrin halîfesi Hârûn Reşîd ile karşılaştı. 
Halîfe; 
"Seni gördüğüme çok sevindim. Çünkü uzun zamandır seninle konuşmayı arzu ediyordum." dedi. 
Hazret-i Behlül güldü ve; 
"Benim böyle bir arzum yoktu." cevâbını verdi. Buna rağmen Hârûn Reşîd kendisinden nasîhat istedi. "Ne nasîhatı istiyorsun? Şu sarayına bak, bir de kabirlere bak! Bunlardan ibret almayan, nasîhat almayan nelerden alır! Hâlin ne olacak, ey müminlerin emîri! Yarın Cenâb-ı Hakk'ın huzûruna çıkacaksın. Büyük küçük yaptığın her şeyden suâl olunacaksın. Bunlara nasıl cevap vereceksin iyi düşün! Bu hesap zamânında aç ve susuz olacaksın, çıplak bulunacaksın. Orada bulunanlar sana bakıp gülecekler. Perişan hâlin orada meydana çıkacak, başka nasîhatı ne yapacaksın?" dedi. Adâleti ile meşhûr olan Hârûn Reşîd onun nasîhatlarından çok istifâde ettiğini bildirdi.

 

#850

Allah-ü Teâlâ’nın emirlerini hatırlatan, nasîhat eden bir kardeşin, sana altın hediye edenden daha hayırlıdır." Böyle birini bulunca; "Ey kardeşim! Bende bir kusur var mıdır? Lütfen bildir de düzeltmeye çalışayım." demelidir.

 

#902

Bişr-i Hafi hazretlerinin hastalığı sırasında talebelerinden birisi onu ziyarete gitti. Bişr-i Hafi’ye; "Bana nasihat et." dedi. Bişr-i Hafi buyurdu ki: "Bir karınca vardı. Yazın taneleri toplar, kışın yerdi. Bir gün topladığı taneyi yemek üzere ağzına aldı. Tam bu sırada gelen bir kuş onun ağzındaki taneyi kaptı. Karınca topladığı şeyi yiyemedi ve emeline kavuşamadı. Dünyada insanlar da böyledir. Mal ve servet toplarlar. Onları ya başkaları alıp tüketir veya ölüm kuşu gelip o kimseyi alır da dünyadaki emeline kavuşamaz. Hal böyle olunca, dünyaya gönül vermemeli, âhiret için hazırlanmalıdır."

#1172

Bayezid-i Bistami buyurdu ki:
"Şu on şey beden üzerine farzdır:
1) Farzları noksansız yerine getirmek, 2) Haram kılınan şeylerden kaçınmak, 3) Allah için mütevazi olmak, 4) Müslüman kardeşlerine eziyet etmekten sakınmak, 5) İyi ve kötü herkes için hayır isteyen olmak, 6) Allah-ü Teâlâ’nın mağfiretini arzulamak, 7) Her işte ve her hâlükârda Allah rızâsını gözetmek, 8) Öfkeyi, gurur ve taşkınlığı, zulüm ve haksızlığı, üzücü ölçüde mücâdeleyi terk etmek, 9) Kendi kendine nasîhatçi olmak, nefsi terbiyeye çalışmak, 10) Ölüme bilerek hazırlanmak."

#1215

Dünyaya düşkün kimsenin, insanlardan ayrı yaşamasının ve uzlete çekilmesinin bir faydası olmaz. Dostu, Allah-ü Teâlâ, nasihatçisi Kur-an’ı Kerim olmayan kimse, şüphesiz yolu şaşırmıştır. Onun uzleti uygun değildir.
 

#1239

Şibli Hazretleri bir gün Hicaza gitmek için yola çıkar, yolu Bağdat’tan geçer. O zamanın halifesi Harun Reşid, Şibli Hazretlerinin Bağdat’a geldiğini duyar. “Biz mi ziyaretine gelelim yoksa o mu bizim sarayımıza şeref verir?” diye haber gönderir. Şibli Hazretleri biz halifenin yanına geliriz der. Ve saraya gider. 
Halife, Şibli Hazretlerine, “Bana bir nasihat eder misiniz efendim” der. Şibli Hazretleri de “Bana bir bardak su getirin” der. Halifeye, “Eğer çölde susuz kalsanız, ölmek üzere olsanız, biri elinde bir bardak su ile çıkıp gelse, dese ki bu bir bardak suyu sana veririm ama servetinin yarısını isterim, verir misin? Halife düşünür ve elbette veririm der. 
Şibli Hazretleri, “Peki bu suyu içtin, çıkaramıyorsun (vücudundan dışarı çıkmıyor, bir hastalık var), bir doktor gelse, ben o suyu dışarı çıkarırım fakat servetinin diğer yarısını isterim, verir misin?” Harun Reşid düşünür ve elbette veririm der. 
Şibli Hazretleri, “O halde bir bardak su bile etmeyen servetine güvenme“ der. Halife ağlamaya başlar. Bana bir nasihat daha eder misiniz der. 
Şibli Hazretleri, “Siz suyun başındasınız, Allah-ü Teâlâ Peygamber efendimizden beri akıp gelen bu İslamiyet suyunun bekçisi olmayı size nasip etti, bu suya pislik karıştırma, karıştırılmasına da müsaade etme, bid’at karıştırma onu tertemiz olarak koru.”

#1282

Bir gün Hz. Davud (a.s) oğlu Hz. Süleyman (a.s)’a şu nasihatte bulunur:

Ey oğul! Bir insanın takva sahibi olması şu üç şey ile belli olur:

Allah-ü Teâlâ’nın takdir ettiği bela ve sıkıntı karşısında, Ona tam ve güzel bir şekilde tevekkül etmesi,

O’nun kendisine ihsan ettiği şeylere gönülden razı olması,

O’nun mübtela kıldığı belalara karşı ise güzel bir sabra sahip olmasıdır.

#1623

Müslümanlıkta nasihat, yani iyiliği emretmek ve kötülüğü yasaklamak en yüksek vecibedir. Bu vecibe İslam’ın bir sembolüdür.

#1631

Fahr-i Kainat Efendimiz s.a.v. tarafından ‘ilmin kapısı’ olarak anılan Hz. Ali r.a., ilim öğrenmenin hazzını şu sözlerle anlatmıştır:

“Büyüyüp Rabbimi tanımadan, küçük yaşta ölüp cennete girmek beni sevindirmezdi. Allah Teâlâ’yı en iyi tanıyan kimse, haşyeti en fazla, ibadeti en çok ve Allah için nasihati en güzel yapandır.”

#1706

Malik b. Dinar hazretleri şöyle der:

“Kuşkusuz beden hastalandığı vakit yeme içme ve uyku ona rahatlık vermez. Aynı şekilde kalp de dünyaya bağlandığı zaman, yapılan vaaz ve nasihatler ona fayda vermez.”

#1927

Niyâzımız o ki; Rabbimiz, bütün kızlarımıza Hz. Fâtıma vâlidelerimizin kalbî hayatlarından, Hazret-i Âişe vâlidemizin zekâ, firâset ve iffetinden ve bilhassa Hazret-i Hatice vâlidemizin sadâkat ve fedâkârlığından hisseler nasip eylesin.

#2019

Hz. Lokman a.s. oğluna şöyle nasihat etmiştir.

"Oğlum, alimler meclisine devam et. Bahar yağmuru ile yeri yeşillendiren Allah, hikmet nuru ile de mü'minlerin kalbini aydınlatır." 

#2026

Âlim, bildiği ile amel etmediği vakit, yağmur damlasının yalçın kayadan kayması gibi va’z u nasihat gönüllerden silinip gider.

Malik bin Dinar







Etiketler