Þuan: 5. KISIM 83. Söz
Bayezid-i Bistami’ye; "MürÅŸidin, yol göstericin kimdir?" diye sordular. O da; "Bir kadın." dedi. "Bu nasıl olur?" dediler. Cevâbında ÅŸöyle buyurdu:
-"Bir gün Allah-ü Teâlâ’nın sevgisi ile, kendimden geçmiÅŸ olarak yolda yürüyordum. Bir kadın gördüm. Elinde bulunan bir çuval unu, taşımam için bana ricada bulundu. Gücüm yetmez diye düÅŸündüm. Orada kafes içinde bulunan bir aslana iÅŸaret ettim. Kafes açılıp, aslan geldi. Un çuvalını yükledim. Fakat açıktan keramet göstermiÅŸ olduÄŸum için de çok korktum ve mahcûb oldum. Kadının beni tanıyıp tanımadığını öÄŸrenmek için; "Pazara varınca kimi gördüm diyeceksin?" dedim.
Kadın; "Zalim Bâyezîd'i gördüm diyeceÄŸim." dedi.
Ben hayretle; "Neden?" diye sordum.
Kadın ÅŸöyle cevap verdi: "Allahü Teâlâ, bu aslanı yük taşımak için yaratmadığı hâlde, sen niçin yük yükledin? Bu zulüm deÄŸil de nedir? Bunu, insanlar sana keramet sahibi desinler diye yapmış isen çok fena." dedi. Bunun üzerine çok aÄŸlayıp istiÄŸfâr ettim. Bundan sonra benden fevkalâde bir hâl meydana gelse, "Lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah, Nûh Neciyullah, İbrâhim Halîlullah, Mûsâ Kelîmullah, Îsâ Rûhullah" yazısını veya bir nûr görüyorum. Böylece, benden meydana gelen hâllerin doÄŸru olduklarının, Allah-ü Teâlâ tarafından tasdik olunduÄŸunu anlıyorum."