Þuan: 4. KISIM 59. Söz
Bayezid-i Bistami çocukken bir gün cami avlusunda oynuyordu. Oradan geçmekte olan Åžakîk-i Belhî kendisini görüp;
Bu çocuk büyüyünce zamanının en büyük velisi olacak, buyurdu.
Yine bir gün hâdis âlimlerinden bir zat onu görünce çok hoÅŸuna gitti. Zekâ ve anlayışını ölçmek için sordu:
Güzel çocuk, namaz kılmasını güzelce biliyor musun?
Bayezid-i Bistami de ona;
Evet Allah (c.c) dilerse becerebiliyorum, cevabını verince;
Nasıl? diye sordu.
Bayezid-i Bistami de;
Buyur ya Rabbi! Emrini yerine getirmek üzere tekbir alıyor, Kur'ân-ı Kerimi tane tane okuyor, tazim ile rükûya varıyor, tevazu ile secde ediyor, vedalaÅŸarak selâm veriyorum, deyince, o zat hayran kalarak;
Ey sevgili ve zeki çocuk! Sende bu fazilet ve derin anlayış varken, insanların gelip başını okÅŸamalarına niçin izin veriyorsun?" diye sordu.
Bayezid-i Bistami de;
Onlar beni deÄŸil, Allahü Teâlânın beni süslediÄŸi o güzelliÄŸi mesh ediyorlar. Bana ait olmayan bir ÅŸeye dokunmalarına nasıl engel olabilirim? cevâbını verdi.