Þuan: 3. KISIM 104. Söz
Tasavvuf yoluna girenlerin ÅŸu dört adımı bilmesi gerekir:
Birinci adım: Allah’ın zatını, isimlerini, sıfatlarını bilip ona göre hareket etmektir. O’nun rahmetine sığınıp, gazabını çekecek davranışlardan kaçınmaktır.
İkincisi: Kendi nefsini, onun isteklerini, bunların doğurduğu şerleri bilmek ve nefsi şerlerden muhafaza etmektir.
Üçüncüsü: Åžeytanı, onun düÅŸmanlığını bilmektir. Nefis kemale ermemiÅŸ ise ÅŸeytan onu kullanarak insanı yoldan çıkarır, fakat nefis kemale erince ÅŸeytan kendine bir yol bulamaz. Kalelere ve kilitli yerlere hırsız giremediÄŸi gibi, nefis temizlenir kâmil olursa ÅŸeytan insan vücudunda bir arkadaÅŸ bulamadığı için içeri giremez. “Åžeytan bana çok vesvese veriyor” diyenin nefsine ÅŸeytan musallat olmuÅŸtur. Åžeytandan ÅŸikâyet etmek nefsin acizliÄŸinin iÅŸaretidir.
Dördüncüsü: Dünyanın hakikatte ne olduÄŸunu bilmek ve onu Allah ve Resulü’nün emrettiÄŸi tarzda kullanmaktır. ZannedildiÄŸi gibi tasavvuf dünyadan nefret etmez. Dünyasız tasavvufi hayat ve ahiret de olmaz. Tasavvufun dünyayı reddettiÄŸi yönü, ÅŸerlere vasıta olması ve dünya sevgisinin Allah’ı unutmaya sebep olmasından dolayıdır. Yoksa bir insan dünyayı ahiret için kullanıyorsa o insan kâmildir, velidir.