Åžuan: 26. KISIM 1. Söz
Ä°slâm’ın ikinci halifesi Hazret-i Ömer, sabahlara kadar sokak sokak gezer, idaresini üzerine aldığı halkın huzur içinde istirahat edip etmediklerini araÅŸtırırdı. Yine böyle teftiÅŸ gecelerinden birindeydi. Medine sokaklarında sessizce gezerken ileride hiç beklemediÄŸi bir gürültü iÅŸitti. Merakla yaklaÅŸtı, dikkatle baktığında, bir sarhoÅŸun gelip geçenlere münasebetsizce sözler söyleyip rahatsız ettiÄŸini gördü. Resûlüllah’ın ÅŸehri Medine’de adam hem âyetin emrine karşı gelerek içki içmiÅŸ, hem de sarhoÅŸ halde sokaÄŸa çıkıp mes’ûliyetini üzerine aldığı mü’minleri rahatsız etmiÅŸti. Bu hâl, Allah’ın emrine açıkça isyandı. Allah’a isyan, edenin hasmı ise Halife Ömer’di.
Bu sebeble meÅŸhur gazabına yine bürünmüÅŸ, öfkesini kullanmanın zamanı geldiÄŸine inanmıştı. Elindeki kırbacını hızla kaldırıp sarhoÅŸun başına yıldırım gibi indirmeyi düÅŸünüyordu. Nitekim kamçısını havaya yukarı kaldırırken sarhoÅŸun hakaretli sözlerine muhatap olmaya baÅŸladı. Adam, ÅŸahsını hedef almış, bizzat kendisine hakarette bulunmuÅŸtu. Hızla havaya kalkan kamçı bu defa yavaÅŸça yere indi, sarhoÅŸun başında ÅŸaklamaktan vazgeçmiÅŸ oldu.
Şaşıran sarhoş, sormadan edemedi:
Sen kimsin ki, önce beni kırbaçlamak istedin, sonra da vazgeçtin?
Hazret-i Ömer cevap verdi:
Ben Allah'ın emirlerini tatbik etmekle vazifeli halife Ömer’im!
Peki öyle ise neden kırbaçlamaktan vazgeçtin beni?
Halifenin cevabı, fevkalâde düÅŸündürücüydü:
Ben önce Allah için kaldırmıştım kırbacımı. Tam o sırada sen ÅŸahsıma hakaretler savurdun. Birden nefsimin galeyana gelmesine, öfkelenmeme sebeb oldun. Baktım ki Allah için kaldırdığım kırbacım, nefsim için inecek. Nefsime yaptığın hakaretinden dolayı seni kırbaçlamış olacağım.
Halife sözünü ÅŸöyle tamamladı:
Halbuki ben, Allah için hiçbir ÅŸeyden gözümü kırpmam, ama nefsim için bir karıncayı dahi incitemem, bir kuÅŸun bile benden korkup uçmasına razı olamam! Bu cevaptan sonra ortalığı bir sessizlik almıştı.
Müslümanların halifesi neticeyi ÅŸöyle baÄŸladı:
Uzat elini, seni doÄŸruca Kadı Åžüreyh’e götüreyim. Durumunu ona anlat, adâletin hükmünü ondan gör. Bundan sonra seni ben cezalandıramam. Zira nefsimin hisse almasından korkarım!